Yayınlanma Tarihi : 23.09.2022
Otomobil sektörü günümüzde büyük bir değişim içerisinde yeniden şekilleniyor. Geçmişte otomobil üreticileri itibar değeri olarak gördüğü ve rekabet güçlerini artıran yüksek motor hacmi, beygir gücü, ekstra donanım ve konfor gibi özellikler günümüzde büyük bir hızla değişim gösteriyor. Bu özelliklerin yerini ise sürdürülebilirlik, etik ve dürüstlük gibi kavramlar alıyor.
Geçtiğimiz yıllarda bazı otomobil markalarının “emisyon hilesi” yaparak müşterilerinin güvenini kaybetmesi ve hem pazar payı hem de şirket değeri olarak zarar görmesi ise bu değişimin bir kanıtı olarak kabul ediliyor. Günümüzde ise Norveç gibi ilerici ülkeler başta olmak üzere birçok ülke ve marka sürdürülebilirlik, mobilite gibi kavramları ön planda tutuyor. Peki, sürdürülebilirlik nedir?
Kökeni Latinceye dayanan sürdürülebilirlik kavramı, İngilizcede “sustainability” kavramına karşılık geliyor. Sürdürmek, desteklemek, devam etmek gibi anlamlara gelen sürdürülebilirlik kavramı için Brundtland Komisyonunun yaptığı tanım ise şu şekildedir; “Mevcut insan ihtiyaçlarını, gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını otonom şekilde karşılayabilme yeteneklerini riske atmadan, bir başka deyişle gelecek nesillerin yaşamlarını olumsuz şekilde etkilemeden halihazırda olan ihtiyaçları karşılayabilmek.”
Dünya nüfusunun geçtiğimiz yıllara oranla çok daha hızlı artması ve bilinçsiz şehirleşmenin oluşturduğu trafik problemleri, çeşitli çevresel sorunlar, yiyecek kıtlığı gibi birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu durum ise yeni sürdürülebilirlik ve mobilite çözümlerine ihtiyaç duyduğumuzu bizlere gösteriyor. Peki, otomobil sektöründe sürdürülebilirlik nedir?
Bilimsel araştırmaların gösterdiği sonuçlara göre gezegenimiz tarihinde hiç olmadığı kadar hızlı ısınıyor. Bu ısınmanın temel sebebinin ise fosil yakıtların kullanımı, tarım ve ormansızlaşma gibi insan faaliyetleri ile oluşturulan politikalar olduğu biliniyor. Son dönemde ise dünyadaki küresel ısınmanın yarattığı risklerin farkına varan ve bu pazarı değerlendirmek için net sıfır emisyon iddialarını açıklayan şirketleri, ülkeleri görmeye başladık.
Otomobil sektörü başta olmak üzere birçok farklı sektörden onlarca farklı şirket de sıfır emisyon taahhütlerini açıklayarak sürdürülebilirlik kavramını ön plana çıkardı. 2021’de ise küresel ekonominin %70’ten fazlasını kontrol eden, küresel emisyonların ve küresel fosil yakıt ihraç pazarının %80’e yakınını oluşturan Çin, ABD, Kanada, Japonya, İngiltere, Güney Afrika, Güney Kore ve benzeri birçok ülke en geç 2050’ye kadar sıfır emisyona geçme hedeflerini açıkladı.
Geçtiğimiz pandemi dönemi öncesi otomotiv endüstrisi ve ulaşım karbondioksit emisyonlarının %15’ini oluşturmaktaydı. Bu karbon emisyonunun büyük bir kısmını ise karayolu taşımacılığında kullanılan lojistik hatları oluşturuyordu. Zorunlu kısıtlamalar ve ulaşım sektörünün yavaşlaması ise bu dönemdeki karbondioksit emisyonlarını büyük ölçüde azaldı. Bu durum geçici olarak görülse de otomobil sektörü başta olmak üzere birçok sektörün kısıtlama sırasındaki duyarlı yaklaşımlarını devam ettirmesi gerekiyor.
İklim değişikliği konusundaki küresel endişenin artması, nüfusun hızlı artışı ve bilinçsiz kentleşme gibi sorunlar, ekonomik faaliyetlerin desteklenebilmesi için mobilite çözümlerinin çok daha önemli bir hâl almasını sağladı. Pandemi dönemi kısa bir süre kısıtlamalara yol açmasına rağmen dünya çapındaki mobilite sistemleri verimsizlik, tıkanıklık, yüksek fiyat ve kaza gibi problemlerle karşı karşıya kaldı.
Temiz teknoloji ile desteklenen otomobil sektörü ve çeşitli sektörler ise çevre üzerinde daha az etkiye sebep olarak ekonomik mobiliteye dolayısıyla dünya çapında yeni inovasyonlara olanak açmayı planlıyor. Mobilite dönüşümü taşıtların, alternatif güç aktarma kaynaklarının ve hizmetlerin mobilitesi olarak farklı dallarda inceleniyor.
Sürücüsüz araçlar, elektrikli otomobiller ve müşteri odaklı ekosisteme dayalı verimli sistemler ise mobilitenin en önemli araçları olarak görülüyor. Mevcut ekosistemi baştan aşağı değiştirmesi beklenen sürdürülebilirlik ve mobilite kavramlarının, insanların geleceği için oldukça önemli bir yere sahip olduğu belirtilerek yakın gelecekte en önemli sektörlerden biri haline geleceği tahmin ediliyor.
Sürdürülebilirliği önemsiyorsanız Otomobilite üzerinden kampanyalarımızı inceleyebilir, en uygun fiyatlarla elektrikli araç sahibi olarak, karbonsuzlaşma adına önemli bir adım atabilirsiniz.